Netflix’in karanlık bilimkurgu dizisi Black Mirror, yakın geleceğimize dair çarpıcı ve isabetli öngörülerde bulunuyor.
Yapay zekâ, sanal gerçeklik deneyimleri, sosyal medya manipülasyonları gibi bazı konularda hem günümüzde görmeye başladığımız hem de üzerine hazırlıkların yapıldığı teknolojik gelişmeleri olumsuz yönleriyle ele alıyor.
Distopik bir gelecek tasarlayan dizi, insanları gerçekleşebilecek ihtimallerle yüzleştirmeyi ve bu konular üzerine düşünmeyi amaçlıyor.
Bu kapsamda bazı teknolojik gelişmeleri tahmin etmeyi başarabilen Black Mirror dizisinden günümüze ve geleceğimize göz kırpan bazı gelişmeleri sizler için derledik.
Hollywood’daki yapımcıların yapay zekâ aracılığıyla oyuncuların replikalarını kullanmak istediği ortaya çıktı. Black Mirror’ın yeni sezonunun ilk bölümünde bu konu işlenmişti.
“Joan is Awful” bölümünde oyuncuların replikaları yaratılıyordu ve bunlar yapımcılar tarafından kullanılıyordu. Meğer gerçekten de yapımcıların böyle bir planı varmış. İzinsiz ve tazminatsız olarak sonsuza dek bu replikaların kullanılması talep ediliyor.
Black Mirror Az Kalsın Gerçek Oluyormuş: Film Şirketleri, Hollywood Oyuncularına Dijital Kopyalarını Çıkarmayı Teklif Etmiş!
Hollywood Tarihinin En Büyük Grevlerinden Biri Başladı: Deadpool 3 Çekimleri Durduruldu!
Hollywood’un Altını Üstüne Getiren ve Pek Çok Filmin Ertelenmesine Neden Olacak Grevler de Neyin Nesi?
Yani Black Mirror daha önce yaptığı gibi yine nokta atışı bir tahminde bulunmuş. Peki daha önce neleri tahmin etmişti?
Gözünüzdeki lens ile hayatınızı izleyebileceksiniz: The Entire History of You
Konusuyla bizi oldukça etkileyen “The Entire History of You” bölümü, kameralı bir kontakt lens sayesinde insanların anılarını yeniden izleyebilmesini konu alıyor.
Google, çığır açacak akıllı kontakt lensleri üretmek için sağlık devi Novartis ile birlikte çalışıyor.
Ayrıca 2019 yılında Samsung, video kaydedebilen akıllı bir kontakt lens teknolojisi geliştirmek için bir patent aldığını da hatırlatmış olalım.
İnsani her hareketin puanlandığı Nosedive bölümünü unutmak ne mümkün!
En beğenilen bölümlerin başında gelen Nosedive’daki puanlama sistemi, günümüz sosyal medyasını çok iyi tanımlıyor.
Sadece sosyal medya değil; 2018 yılında Çin hükümeti, birkaç büyük şehirde “sosyal kredi” sistemini test etmeye başladı. Toplum içerisindeki davranışlarınıza göre puanlandırıldığınız bu sistemde; trende yüksek sesli müzik dinlemek, sınavlarda kopya çekmek, restoran rezervasyonuna gitmemek, yaşlı akrabaları ziyaret etmemek gibi davranışları sergileyen vatandaşlara çeşitli cezalar verilmekte.
Bölümde ele aldığı konunun bir sene sonra gerçeğe dönüştüğü bölüm: Fifteen Million Merits.
İnsanların bisiklet sürerek elektrik ürettiği ve karşılığında para (merits) kazandığı bölümü dizinin takipçileri hiç de güzel anılarla hatırlamayacaktır.
Bu bölümün yayınlanmasından bir sene sonra Brezilya’da bir hapishanedeki mahkûmlara, jeneratörlere bağlı bisiklet pedalları 8 saat boyunca çevirirlerse, cezalarından bir gün düşüleceği bir indirim teklif edildi.
Ek olarak, “2023’ün En Yenilikçi Fitness Bisikleti” olarak adlandırılan Re:Gen adlı bisiklet, yüksek verimli enerji üretimi sağlayan özelliğiyle ön plana çıkıyor. Bir saatlik antrenman ile iPhone 14’ünüzü şarj edebilirsiniz.
Sanal gerçeklik ile çocukluğunuza dönüyorsunuz: San Junipero
Bölüme adını veren San Junipero, insanların bilinciyle etkileşim kurabilen bir sanal gerçeklik sistemidir. Bu sistem, ölüm döşeğinde olan insanların bilincinde sonsuz bir hayat sürdürebileceği bir yer olarak hizmet verir.
2018 senesinde kurulan Rendever şirketi, yaşlıların çocukluk evlerini veya düğün mekânlarını tekrar ziyaret edebilmelerini sağlayan sanal gerçeklik sistemini tasarlamıştı.
Sosyal medyadaki linç kültürü: Hated in the Nation
Günümüzde sosyal medyanın hayatımızın her anına girmesiyle birlikte, linç kültürü de katlanarak güçlenen problemlerin başında geliyor. Hated in the Nation bölümü ise bu konu üzerine eğiliyor.
#DeathTo hashtag’ini kullanarak birilerinin hedef gösterildiği ve en çok oyu alan kişinin robotik arılar tarafından öldürüldüğü bir distopik geleceği konu alıyor.
Bilimkurgu ile günümüzün temel problemlemini birleştiren bölüm, “gerçekten böyle bir şey yaşanır mı?” düşüncesiyle insanı korkutmuyor değil. Çünkü 2022 senesinde, bilim insanları çiçeklerin tozlaşmasına yardımcı olmak için robot arılar üretmeye başladı. Robot arılar başlıca bir problem değil fakat hashtag kullanımıyla hareket ettikleri bir gelecek umarım bizi pas geçer.
Black Mirror’ın bu başarısı aslında teknolojik gelişmeleri doğru tahmin etmekten öte, insan doğasını çok iyi analiz ederek insanlığın gelişmiş teknoloji karşısında neler yapabileceğini doğru yorumlamasından kaynaklanıyor. Teknolojik gelişmeleri tahmin etmek günümüzde o kadar da zor değil, fakat teknolojiyle insanın ilişkisini bu denli yorumlamak farklı bir seviye.