Türk basınına röportaj verme konusuna pek de sıcak bakmayan Çağatay Ulusoy, Netflix'in Hakan Muhafız dizisiyle birlikte tekrardan gündeme geldi. Variety mecmuasından Nick Vivarelli'ye röportaj veren Çağatay Ulusoy, Netflix çalışma şartlarını Türkiye ile kıyasladı.
'Hakan Muhafız' dizisinin neden bir yenilik olarak algılandı sorusunu yönelten Vivarelli, şu biçimde bir yanıt aldı:
“Çünkü global izleyicilere yeni bir cins Türk dizisi sundu. Türk dizilerinin tipik özelliği olan toplumsal drama ve romantizm ögeleriyle harmanlanmış bir fantezi ve üstün kahraman öyküsü anlatıyoruz. Fakat ana akım bir harika kahraman yerine, merkezinde çağdaş bir kahramanın olduğu daha epik bir öykümüz var. Süratli ve beklenmedik katlanmalarla dolu. Ayrıyeten bir güldürü ögesi da var.”
Bölümlerin uzunluğu konusunda sorular yönelten Vivarelli, 33-45 dakikalık kısımların Türkiye'deki dizilere oranla daha kısa olduğunu belirtti ve bunun Ulusoy'un oyunculuğunu etkileyip etkilemediğini sordu. Ulusoy, karşılık olarak bu durumun kendisi için daha uygun olduğunu ve odaklanarak tüm gücünü karaktere verdiğini belirtti.
Hakan Muhafız'ın dördüncü dönemi için sinyallerin verildiğini belirten Vivarelli, dizinin Çağatay Ulusoy'u biraz daha meşgul edecek üzere göründüğünü belirtti. Türk dizilerine oranla çalışma şartlarının Netflix'te nasıl olduğunu sordu. Vivarelli, karşılık olarak şu ifadeyi aldı:
“Diğer pek çok Türk dizisinde olduğundan daha insani şartlarda çalışıyoruz. Netflix farklı bir üretim sistemi kullanıyor. Haftada 5 gün, günde 10 saat çalışıyoruz. Kendimi daha üretken hissediyorum. Öteki oyuncular ve grup de o denli. Bir Türk TV dizisinde her kısım 120-150 dakika sürer. Haftada bir kısım çekmek için çok daha fazla çalışmanız gerekir. 'Hakan Muhafız' kıssa anlatıcılığına, yerlere, karakterlere ve çalışma şartlarına yaklaşım açısından çok şey değiştirdi. Oyunun kuralları yine yazılmış üzere.”
Dizinin yaratıcı grubundan de bahseden Ulusoy, her dönemde farklı direktörlerle çalıştığını ve bu durumun Türkiye'de daha evvel hiç yapılmadığını belirtti. Her direktörün seriye farklı bir bakış açısı kattığını belirten Ulusoy, bu sayede dizinin daha vizyoner bir hale geldiğini belirtti.