1 Kasım haftası vizyona giren filmler!

Terminatör: Kara Kader
Tüm vakitlerin en değerli aksiyon ve bilim-kurgu sinemalarından biri olarak kabul edilen Terminator’ün devam halkası olan sinemada ‘Terminator’ karakterini bir sefer daha Arnold Schwarzenegger canlandırıyor. Tim Miller’in direktör koltuğunda oturduğu sinemada Schwarzenegger’a ‘Sarah Connor’ karakteri ile Linda Hamilton eşlik ediyor.

Parazit
Sinemaseverlerin Okja ve Kar Küreyici’yle tanıdığı Bong Joon-ho’nun gençliğinde para kazanmak için ders verdiği güçlü konutundan ilhamla çektiği Parazit bu yıl Cannes’da Altın Palmiye’yi alan birinci Kore sineması oldu. Kim ailesinin işsiz ancak mahir fertleri varlıklı Park ailesinin konutuna hile ve desiseyle teker teker İngilizce öğretmeni, fotoğraf öğretmeni ve hizmetçi olarak sızarlar, ama evrakta sahtecilikte ne kadar maharetli olurlarsa olsunlar, saklayamadıkları bir şeyler vardır. Sınıf farkı yaralarını büyük ustalıkla işleyen direktör sineması için, “palyaçosuz bir güldürü, makûs adamsız bir dram” diyor.

Merhaba Hoş Vatanım
Senaryosunu Ahmet Ümit’in yazdığı ‘Merhaba Hoş Vatanım’ın direktörlüğünü uzun yıllardır birçok belgesel hazırlamış olan Cengiz Özkarabekir üstlendi. İki muharririn gerçek hayat öykülerinden yola çıkan sinemada, Nazım Hikmet’in Moskova’ya uzanan seyahatinin, Ahmet Ümit’in fırtınalı hayatı ve 1980’li yıllarda Moskova’ya gidişi üzerindeki tesirleri anlatılıyor. Hayli farklı bir kurgusal lisanla anlatılan ‘Merhaba Hoş Vatanım’da, Nazım Hikmet’e Uzman Dikinciler hayat verirken, Ahmet Ümit’i de genç oyuncu Serkan Altıntaş canlandırıyor. Yaklaşık 150 kişiyi yan rollerde izleyeceğimiz üretimde Berna Laçin, Pelin Batu, Umut Beşkırma, Levent Üzümcü, İskender Bağcılar, Mehmet Tokat, Alper Türedi, Kutay Şahin, Adnan Kürkçü, Ayhan Bozkurt, Edis Atiker, Enes Kava üzere usta ve genç isimler de rol alıyor. Türkiye tarihinden değerli kesitlerin de yer aldığı sinemada, muharrirlerin güçlü serüvenlerinin en dramatik yanları gösterilirken, sanat ve edebiyatın kurtarıcı gücü vurgulanıyor. Hayat kısa, sanat uzun sloganını benimseyen sinema, iki genç insanın, yaşadıkları çağın tesiriyle nasıl birer edebiyatçıya dönüştüklerini irdeliyor.

Araf 3: Cinler Kitabı
Arda şimdi sekiz yaşındayken şeytana tapan güçlü bir cin tarafından ele geçirilmişti. Nihal kardeşini hayli güçlü olan bu ifrit ’ten kurtarabilmek için yıllarca çabalamıştı. Lakin ne tabipler ne de cinci hocalar Arda’ya bir tahlil bulamamıştı. Nihal Arda’yı İfrit ’in elinden kurtarabilmek için hiç pes etmeden oradan oraya koşturup duruyordu. Bir gün hiç ummadığı bir biçimde içinde hayli güçlü büyülerin olduğu bir kitabın ismini duydu: Kitabü’l Azazil… Bu kitap Hazreti Süleyman’ın ilminin yazıldığı ve şahsen onun cinleri tarafından kaleme alınmış bir kitaptı. İçindeki büyüler epeyce tehlikeli ve ölümcüldü lakin Nihal kardeşini kurtarmak için her şeyi göze alacaktı. Sonunda kitabı ele geçirmeyi başaran Nihal sevgilisi ve en yakın iki arkadaşından büyüyü yapabilmek için yardım istedi. Dört genç meskende toplanmış ve epey tehlikeli olan bu büyü yapılmıştı. Gecenin sonunda Nihal, kardeşi Arda’yı kurtarmıştı fakat bu güne kadar görülmüş en güçlü cinleri, Süleyman’ın Cinlerini özgür bırakmıştı. Artık sadece Arda değil, herkes mevtle burun burunaydı.

Başa dön tuşu