Disney’in imallerinde müzik her vakit için kıymetli yer tutuyor. Firmanın pek çok meşhur müziği var. Bu müziklerden bir kısmı çok makûs olsa da bir kısmı ikonik hale geldi.
Disney elinden çıkmış, firmanın kendisine ilişkin müzikleri sizin için bir listeyle bir ortaya getirdik.
Alice in Wonderland – Painting the Roses Red/March of the Cards:
Orijinal Alice in Wonderland sinemasında kraliçenin yancısı olan hileli iskambil destesi askerlerinin yürüyüş müziği. Sinemanın müzikleri genel olarak sınıfta kalmıştı ve dürüst olmak gerekirse Alice in Wonderland denince herkesin aklına gelen müzik Jefferson Airplane’in White Rabbit müziğidir.
Hercules – I Won’t Say (I’m In Love):
Hades tarafından yaratılan zavallı Meg’in Herkül’e olan hislerini saklamaya çalışırken söylediği müziktir. Her şeye müdahil olan 5’i 1 ortada ablalarla Meg’in tartışması modunda ilerleyen müzik epeyce tanınan olmuştu. 1997 yılında yayınlanan üretimde şarkıyı seslendiren Susan Egan’ı aşkını kabullenmeye ikna etmek müzik perilerine düşmüştü.
Beauty & The Beast – Be Our Guest:
Lanetlenen, öfke meseleleri yaşayan bir prensin onunla birlikte lanetlenmiş kale halkı, Belle için müzik söylüyor. Bu esnada da hüzünlü geçmişlerini anlatıyorlar. Oldukça eğlenceli olan bu müzik görsel manada da çok keyifli ve saykodelikti.
101 Dalmatians – Cruella Song:
Köpek derisinden bir kıyafet giymeye kafayı takmış olan vu bu hedefle onlarca yavruyu öldürmeye karar veren Cruella ile baş bulan ağabeyimizin müziği çağının ötesinde bir eser olarak karşımıza çıkıyor. Bu müziğin 1961’den kaldığını hatırlatmakta yarar var. Müzikte temel olarak Cruella’nın ne çeşit bir baş belası olduğunu öğreniyoruz.
Aladdin – A Whole New World:
Yepyeni bir dünyanın kapılarını prenses Jasmine için açan Aladdin’in bu müziği, uçan halının (ki bütün üretimdeki en zeki varlık olabilir) üzerinde başlayıp bulutların üzerine çıkılan bir sekansa sahip. Bu üretim da sinemada kazandığı muvaffakiyetin akabinde kendisini çizgi sinema serisi olarak bulmuştu. Geçtiğimiz günlerde gerçek oyuncularla yine çekilen sinema çok büyük muvaffakiyet yakalayamadı. Orjinal sinema ise en çok merhum Robin Williams’ın seslendirdiği Mavi Cin ile akılda kaldı.
The Lion King – Circle of Life:
Kimsenin kelamlarını bilmediği lakin herkesin söylediği harika müzik olan Circle of Life, farklı lisanlardan gelen kelamları ve akıp giden ritmiyle büyük ilgi çekmişti. Sir unvanlı sanatçı Elton John tarafından bestelenen müzik, Simba’nın doğumundan sonra Savana halkına tanıtıldığı kısımda çalınıyordu. Müzik o günden bu yana çabucak herkesin favori müziği durumunda… Doğal şayet yakın vakitte çıkan diğer bir müziğe gönlünüzü kaptırmadıysanız.
Frozen – Let It Go.
Frozen sineması, bariz biçimde son yılların en başarılı Disney müziklerinden biri olan Let It Go’ya konut sahipliği yapıyordu. Arendele tahtının birinci varisi, buz üzerinde denetimsiz bir güce sahip olan Elsa, onların krallığında bir Profesör Charles Xavier olmadığı için kaleye kapatılmıştır. Sonra güçeri açığa çıkınca kendisini dağlara vurup orada yaşamaya başlar lakin kıssanın ilerisinde güçlerini kullanmayı öğrenir. Müzik, Disney yöneticilerinin o kadar güzeline gitmiştir ki özgün kıssada makus karater olarak düşünülen Elsa’nın rolü değiştirilmiştir.
The Little Mermaid – Part of Your World:
Küçük deniz kızımız Ariel, bacaklarına kavuşup sevdiceği ile sokaklarda gezmenin, dans etmenin, yürümenin ve karada yaşamanın tadını çıkarmak istemektedir. Müzikte da hevesini ve hayallerini duyarız. Küçük deniz kızı öyküsü, Disney tarafından yumuşatılmış sonunda Poseidon abinin müdahalesiyle keyifli bitse de özgününde öteki tüm masallar üzere karanlık bir öyküdür.
Pocahontas – Colors of the Wind:
Pocahontas sinemasında Virginia kıyılarına dağlardan inip gelen, yanında bir rakun bulunan genç bir bayan ile John Smith’in aşkını görürüz. Baştan sona bir trajedi olan Pcahontas kıssasını allayıp pullayıp bir aşk öyküsüne çeviren Disney, John Smith ile Pocahontas ortasında bir romantizm uyduruvermişti. Burada da Pocahontas “Bak tabiat, ahenk, huzur falan ne güzel” temalı bir müzik söylemektedir.
Peter Pan – You Can Fly:
Çocukları var olmayan ülkeye götüren Peter Pan, oraya nasıl gidileceğini soran çocukları uçmaya teşvik ediyor. Uçmak derken, gerçek manada havada seyahat edebilmekten bahsediyoruz. Öykü, müzik ve karakter o kadar popülerdir ki bugün Peter Pan sendromu diye bir kavram ortaya çıkmıştır.
Toy Story – You’ve Gor a Friend in Me:
Bu şarkıyı koymamam halinde kendiminki dahil pek çok kişinin çocukluğıuna ihanet etmiş olacağımız gerçeğini bir yana bırakırsak gerçek manada çok eğlenceli, çok keyifli bir müzik olduğunu ve nostaljik kelamlarının olduğunu kabul etmek gerekiyor.
Aladdin – Friend Like Me:
Robin Williams’ın Mavi Cini’nden gelen bu müzikte O2nun üzere bir arkadaşımız olamayacağını, bize istediğimix herşeyi verebileceğini söylüyor. Hem izlemesi hem dinlemesi keyifli bu müzik, çocukluğunda sineması izlemiş olanlar için de başka bir nostalji yaratıyor.
Lion King – Hakuna Matata:
Mümkün olduğunca her sinemadan bir tane örnek vermek istediğimiz için kenarda kalan lakin mükemmel bir müzik olan Hakuna Matata, ‘anı yaşa bak keyfine’ tadındaki kelamları ve akılda kalan nakarat cümlesiyle Alsan Kral’ın en meşhur müziklerinden oldu. Pumba ve Timon’un müziği da anılmayı hak ediyor.
A Goofy Movie – Eye to Eye:
Goofy. Disney. Yalnızca izleyin.
Sizce en düzgün Disney müziği hangisi? Listeyi siz hazırlasanız hangi şarkıyı ya da müzikleri eklerdiniz?
